Son yıllarda ülkemizde gerek iklimsel değişiklik gerekse çevresel faktörlerden dolayı su ürünleri avcılığı üretiminde yaşanan dalgalanmalar endüstriyel balıkçılık yapan balıkçı teknelerinin zor duruma düşmesine neden olurken, hem balıkçıların avlanma miktarını nispi olarak artırmak hem yeni ürün alanları bulmak için son yıllarda Türkiye su ürünleri üretiminin olduğu ülkelerle beraber ikili balıkçılık antlaşmaları yaptı. Bu doğrultuda ilk olarak Gürcistan karasularında avlanmaya başlayan Türk balıkçılar ardından yapılan antlaşmalarla Atlas Okyanusu kıyısındaki Batı Afrika ülkelerinin yolunu tuttu.
Yapılan anlaşmaların ardından endüstriyel balıkçılık yapan ve Tarım ve Orman Bakanlığınca ruhsatlandırılan 40 metre üzeri balıkçı gemileri başta Moritanya olmak üzere Gine, Fas, Angola, Senegal ve Sierra Leone’nin Atlas Okyanusu kıyılarında balık avlamaya başlarken, son olarak Hint Okyanusu’na kıyısı bulunan Arap Yarımadası’nın güneydoğu kıyısında yer alan bir Arap ülkesi olan Umman Türk balıkçılarının yeni rotası haline geldi. Umman Denizi’nde seyrü sefer yaparak rızıklarını arayan Türk balıkçılara yeni kapılar açmak için Türkiye; Cibuti, Ekvator Ginesi ve Madagaskar başta olmak üzere 12 ülke ile daha görüşme yapıyor. Türkiye’nin dışında hem Batı Afrika kıyılarında hem de Hint Okyanusu’nda Rus ve Çinli balıkçı tekneleri de avlanıyor.
Türkiye karasuları dışında 50’nin üzerinde balıkçı teknesi, bin 500’ün üzerindeki tayfası ile avlanma yaparken, bu tekneler arasında 5 de Trabzon’dan giden balıkçı teknesi bulunuyor. Türk balıkçılar avcılığı yapılan İstavrit, Kefal, Sardalya, Kolyoz ve Lüfer balıklarını avlarken, balıklar söz konusu ülkelerdeki balık unu ve yağı fabrikalarına da gönderiliyor.