Akdeniz Üniversitesi’nden yerli ilaç için önemli adım
4 mins read

Akdeniz Üniversitesi’nden yerli ilaç için önemli adım

Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet İnan başkanlığındaki 10 kişilik ekip, üniversitenin 10 milyon liralık desteğiyle ilaç geliştirmek için 2,5 yıl önce çalışmalara başladı.

İltihaplı romatizma, Kovid-19, kanser, nakillerde organın vücudu reddetmesi başta olmak üzere önemli birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ilacın molekülünü geliştirdi.

Türkiye’nin kendi teknolojisiyle geliştirilen, memeli ve maya hücrelerindeki denemelerde iyi sonuçlar elde edilen ilacın, hayvan denemelerine geçilecek.

Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektörlük Senato Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında, Bilimsel Araştırma Projeleri biriminin yönerge ve uygulama esaslarını revize ederek, ürüne dönüşen insanlığa faydası olan projelere öncelik verdikleri söyledi.

“Yerli milli bir ilacımız olacak”

Bu kapsamda projelere hiç olmadığı kadar güçlü bütçe desteği sağladıklarını aktaran Özkan, yürüttükleri bir çalışmada önemli sonuçlara ulaştıklarını belirtti.

Üniversitenin en yüksek destek bedeli olan 10 milyon liralık projenin yürütüldüğünü anlatan Özkan, şunları kaydetti:

“Bilim ve teknoloji politikalarını belirlerken uzun vadeli hedeflere odaklanmak gerekiyor. Kovid-19 salgını sürecinde bunun örneğini yaşadık. Geliştirme aşamasında olan ilacımız özellikle organ naklinde vücudun organı reddettiğinde kullanıyor. Kovid’de çok sık kullandık bu ilacı. Sepsiste, kanserde çok fazla kullanıyoruz. Sitokin fırtınasının durdurulmasında kullandığımız bir ilaç. Dünyada kullanılan 4 ilaç var, eğer sonuna kadar gidebilirsek inşallah bizim geliştirdiğimiz 5. olacak. İnterlökin-6. Bu ilaç dünyada 30 milyar dolarlık pazara sahip. Her yıl ülkemizden bu ilaçlar için milyonlarca dolar yurtdışına çıkıyor. Bu açıdan çok önemli. Yerli milli bir ilacımız olacak. Aynı orijine sahip benzer bir ilacın ABD’de patent hakkının 1 milyar dolara satılmış olması bile bu ilacın değerini gösteriyor.”

Özkan, savaş veya politik durumlarda ilaçlarda lojistik sorun yaşanabildiğini hatırlatarak, bu durumda geliştirdikleri ilacın stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Hayvan deneyleri aşamasına gelindi

İlaç adayının AR-GE çalışmalarını tamamladıklarını ve hayvan deneyleri aşamasına geldiklerini bildiren Özkan, “Bu aşamasının tamamlanmasıyla endüstriyel üretim ve klinik çalışmalarının tamamlanması için teknoloji transferi yapmaya hazır hale gelecektir.” dedi.

Özkan, çalışmanın sadece bilimsel bir kazanım değil, aynı zamanda üniversitedeki ilaç geliştirme altyapısının ve insan kaynağının oluşturulmasıyla ekonomiye önemli katkı sağlayacağını belirtti.

Söz konusu ilacın çok pahalı olduğuna değinen Özkan, sağlık sektörünün savunma sektörü kadar önemli olduğunu, geliştirdikleri ilacı Türkiye’nin kullanımının yanı sıra başka ülkelere satma imkanlarının olacağını söyledi.

Özkan, dışarıdan hiçbir malzeme almadan ülkenin imkanları kullanılarak ilacın geliştirildiğini sözlerine ekledi.

“Maya hücrelerindeki denemede çok iyi verim aldık”

Prof. Dr. Mehmet İnan da üniversitenin altyapı ve insan kaynağını oluşturmak için proje başlattıklarını hatırlatarak, antikor sitokin fırtınasını durduran bir molekül geliştirdiklerini vurguladı.

Maya hücrelerindeki denemede çok iyi verim aldıklarını bildiren İnan, “Gen dizaynından başlayıp bunu mayaya aktarıp, laboratuvar ölçeğinde ardından reaktör sistemine geçirerek, bu ürünü saflaştırıp formülüze edip, insanlara ve farelere denememiz gerekiyor. Bunun etkin olduğunu laboratuvar çalışmalarımızda tamamladık. Farelere zarar vermediğini gösterdikten sonra endüstriyel ortamda teknoloji transferini yaparak, iyi üretim uygulamalarını yaparak bunların insan denemelerini başlatacak sürece geçilecek.” diye konuştu.

İnan, görüştükleri firmalar olduğuna hatırlatarak, Hepatit B aşısı ve insülin ilacının da aynı organizmalardan üretildiğinin, bunun da altyapısını oluşturduklarını vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir