Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül ve Yönetim Kurulu üyesi Coşkun Özbucak, Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Atar, Derelerin Kardeşliği Platformu Fatsa Temsilcisi Osman Güvenalp, Ordu Valiliği’nin geçici olarak faaliyetlerini durdurduğu Fatsa’daki Altıntepe Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. işletmesinin maden sahasına giderek incelemelerde bulundu.
“ALINAN KARAR ÖNEMLİ, YETERLİ DEĞİL”
Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, şunları söyledi:
* “Mahkeme bir dava açılmış ruhsatın iptali ile ilgili kararı okuduk ‘ikinci bir karara kadar’ diyor. İşletmenin kapatılmasıyla ilgili bir karar bu, fakat bu karar şu demektir; diğer maden sahalarında olduğu gibi Bergama’da, Kütahya’da da olduğu gibi bu ruhsatlar ikincisi, üçüncüsü, beşincisi hatta Bergama’da kırk birincisi alındı devam ediyor. Yani bu ruhsatın iptali madenin tamamen katıldığı anlamına gelmiyor.
* Biz buraya geldik gördük ki bu karara rağmen daha dün buraya tebliğ edilmiş valilik yazısında ‘kapatıldı’ deniyor, işletmenin durdurulduğu, fakat hala devam ediliyor çalışmalar. Nasıl bir çalışma ne yaptıklarını bilmiyoruz çalışmalar bilfiil hala devam ediyor burada. Bu karar olumlu bir karar fakat bunun arkasını bizlerin getirmesi lazım tekrar bu ruhsatın alınmaması için devamlı burada olmamız, bunu gündemde tutmamız, burada sosyal anlamda da kamuoyu oluşturmamız için de mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
“ŞİRKET YENİDEN BAŞVURU YAPARSA BAKANLIK YENİDEN DEĞERLENDİRECEK”
Ordu Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Özbucak ise şunları söyledi:
* “Fatsa’daki bu siyanürle altın ayrıştırma işletmesinin basına yansıyan ve bizlerin de okuduğu bakanlığın yazısında kapatıldığı ile ilgili bilgiler var. Yazıyı okuduğumuzda bunun kapatılma değil geçici olarak durdurulduğunu görüyoruz. Çünkü yazıda şu sözcük geçiyor ‘ikinci emre kadar kapatılmıştır’ diyor. Yani şirket yeniden başvuru yaparsa bakanlık değerlendirecek ve çalışmayı devam ettirebilir. Burada asıl vurgulamak istediğim bunun kesin bir kapatma olmadığı bu konuda duyarlılığımızı devam ettirmek bakanlığa başvurumuzu sürdürmek çünkü ikinci emrin bizim lehimize olabilmesi için bakanlığa baskımızı ve kamuoyu yaratarak şirketin yeniden başvurusunu kabul edilmemesini sağlamaya çalışmamız gerek. Yoksa şirket yeniden çalışmaya devam edecek.”
“BURADA MADENDEN EN FAZLA ZEHİR ALAN BİRİSİYİM”
Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Atar ise şunları söyledi:
* “Bu madene en yakın bölgede olan insanlardan biriyim ben. Gördüğünüz gibi 500- 600 metre benim ev, madene en fazla zehir alanlardan birisiyim. Fatsa Doğa Çevre Derneği’nin de yönetimindeyim. Biz bu madenin genişlememesi için dava açtık ve ÇED raporunu genişletmedik. Çünkü bu maden 2014 yılında başladı 2019 da bitmesi lazımdı. 3400 metre küp çevresi ancak 4500 metreye çıktı bu da ne olacak kaymalara sebep olacak. Biz bunlar için de 2017 yılında aldıkları ruhsat için iptal davası açtık bunu da kazandık. Bu ruhsat da iptal oldu ancak gördüğünüz gibi maden hala daha çalışıyor.”
“KAPATILDI KARARINA RAĞMEN FAALİYET DEVAM EDİYOR”
Derelerin Kardeşliği Platformu Fatsa Temsilcisi Osman Güvenalp şu ifadeleri kullandı:
* “Kirletenlere karşı mücadele ediyoruz savaşımız bu yönde. Temiz hava, temiz su, temiz toprak istiyoruz yaşam alanlarımıza tecavüz ediyorlar, tecavüz edilmesi uğruna kanunlar çıkartıyorlar, kanunları çıkartan mülki idareler bizi yönetenler, bunlara karşı da Anayasa’da var olan haklarımızı kullanarak belirli bir alanda, dar alanda diyeyim mücadele örneği gösteriyoruz. Kendi paramızla mücadele ediyoruz, onlar da bizimle mücadele ediyorlar bizim paramızla yapıyorlar bu işleri. Şuraya bakın kapatıldı kararı çıktı, kapatıldı kararına rağmen orada bir faaliyet var. Ne yaptıklarını bilmiyoruz.
* Orada büyük bir alan oluşturmuşlar pasa bölgesi sahası diyorum oraya. Kumlu toprak haline gelmiş toz haline gelmiş. Kıbleden, batıdan esen rüzgarlar bu tozu toprağı yani bu tozu toprağı Fatsa’ya uçuruyor. İnsanlar zarar görmüyoruz zannediyorlar, suyumuz kirlenmedi zannediyorlar. Bırakın suyu havamız kirleniyor. Bu uçan topraklar rüzgarla birlikte hepimizin evinin içine kadar giriyor. Bunun farkında değiller. Bizi yöneten mülkü amirlerin evinin içinde de giriyor, onların çocukları da bunu teneffüs ediyor biz onların çocukları için de burada mücadele veriyoruz.”